28. yayında, çoğunlukla olduğu gibi Progressive Metal, Post Metal ve Djent türlerinden örneklerle ruhlara konuk olduk.
Programın açılışını sludge ve doom metal severlerin epey hoşuna gidebilecek Glasgowlu Blood of The Mother‘ın 2014 çıkışlı albümü ‘The Mother and the neue Maschine’nden ”Corpses of Lost Ideas” ile yaptık.
Ardından ritmleri yavaşlatarak ve notaları çeke çeke çalan, başarılı metronom değişiklikleri ile dikkatleri çeken Philedelphialı grup Mohican çaldı. The Abuse is Character adlı 2014 çıkışlı albüm canlı olarak bir ambarda kaydedilmişti, biz de bu albümden NAACAL adlı parçaya yer verdik. Parçanın canlı kaydını aşağıda da bulabilirsiniz.
Blood of the Mother ve Mohican ile yükselen nabzı Sydneyli metalcore grubu Northlane aldı. 2009 yılında kurulan grubun 2011 Discoveries ve 2013 Singularity adlı iki albümü var. Yeni albümleri Node 24 Temmuz’da çıkacak ve bu bağlamda grup önümüzdeki kış Avrupa turnesinde olacak.
Metalcore ile nabız nasıl düşer demeyin, grubun tempo olarak görece daha yavaş bir şarkısını çalacağız…
Yayına yer yer sert ama daha çok aksak ve melodik bir giriş yaptıktan sonra, Milwaukee’den doom, stoner ve prog metal öğelerini çok iyi harmanlayarak bunların üstüne kendi tabirleriyle hayaletvari vokalleri ekleyen bir grup var. Arctic Sleep 2005 yılında vokal, davul, bas, çello ve klavye aranjmanlarında Keith D. ve gitarda Mike Gusis tarafından kuruldu ve bu çekirdeği koruyarak bugüne kadar 6 albüm çıkarmayı başardı. Biz Passage of Gaia adlı 2014 çıkışlı sonuncu albümden The Staircase adlı atmosferik parçayı dinledik.
Akabinde Rusya’dan enstrümental bir grup ile programa devam ettik. Vy Pole Untitled Album (2013) ve Vy Pole (2014) adını taşıyan iki albüme sahip.
Çalacağımız parça grubun 2014 çıkışlı Vy Pole adlı albümünden, adı Himalaja. Aslında aynı parça, Untitled Album adlı albümün de açılış parçasıydı, grup son albümlerinde 1 nota aşağıdan çalmış parçayı…
Vy Pole’dan sonra sahneyi Sydney Avustralya’dan başka bir müzisyen ve Djent gitaristi, Plinialdı. Geçtiğimiz yayında 22 yaşındaki Krakowlu Jakub Zytecki’nin bir parçasına yer vermiştik. ‘Plini‘ o parçada da konuk müzisyen idi. Zytecki iadei ziyaret maksadıyla The End of Everything adlı EP’de bir parçaya yorumunu katmış. 2015 çıkışlı, Plini’nin evde kaydedip ürettiği bu EP’de, davulda CV’sinde Joe Satriani ve Steven Wilson gibi üst düzey müzisyenler bulunan Marco Minnemann da yer alıyor. Az sonra dinleyeceğimiz The End of Everything adlı parçada gitarda Chris Letchford var (Scale the summit). Unutmadan ekleyelim, buradan da ulaşabileceğiniz üzere, Plini Progressive Music Awards 2015’te ‘ilgi odağı’ dalında adaylardan bir tanesi. Aşağıya gitaristin ilk 29.05.2015 tarihli Sydney performansından bir video ekledim.
Djent’in kendine has bir müzik üretim metodolojisi var, Plini bağlamında bundan da bahsetmek gerekiyor sanırım. Görece yeni bir müzik tarzı ve icracılarının genelde 30 yaş altı, kayıtlarını evde alan, internet üzerinden davulcu basçı ya da vokalistlerle paylaşan ve ‘dağıtık’ çalışabilen kişiler olduğunu söylemek mümkün. Böylece herhangi bir plak şirketine bağlı olmadan dayatmalardan uzak çalışabilen müzisyenler bunu bestelerindeki underground hissi ile bize her daim gösteriyorlar. bu tarzın bahsettiğim konsepte uyan icracılarını örneklemek gerekirse, Radyo Ses’te çalıp da sayabileceğimiz müzisyen ve gruplar şunlar: Tesseract, Being, Skyharbor, Intervals, ve tabii ki Jakub Zytecki.
Plini’den sonra, Nevadalı bir grup, Æequorea sahne aldı ve 2014 çıkışlı Tellurian adlı ilk albümlerinden ağır ağır akan, melodisiyle uzaklara götüren Sand adlı parçayı çaldık.
‘Tool bir grup değil, bir müzik türüdür‘ demişti Soen, Opeth ve Amon Amarth’tan tanıdığımız Martin Lopez. Bu tespiti temel alarak, ‘Tool’ tarzı müzik yapan bir gruba, Sumer’a yer verdik.
Londralı grubun ilk albümü olan ‘The Animal You Are’ dan üst üste 2 şarkıyla, Chisel ve Progenesis ile baş başa bırakacağız sizi. Bence pencereleri kapatın, sesi açın ve özellile grubun 2. şarkısında, Progenesis’te yakınınızda kırılacak eşya falan olmasın 🙂
Sumer’dan hemen sonra, hafif de rahatlamak adına Hollanda’nın Indie grupları sıralamasında 13.06.2015 itibariyle ilk 3’te bulunan bir progressive rock grubu ile, A Liquid Landscape ile programımızı kapatmıştık. Steven Wilson, Porcupine Tree ve Pineapple Thief severlerin beğeneceğini tahmin ettiğim A Liquid Landscape‘in 2012 ve 2014 çıkışlı iki albümü var. Çaldığımız parçanın adı The Largest Fire Known To Man (insanlığın gördüğü en büyük ateş) adlı albümden, Paige idi.
1 Comment
Comments are closed.
Thank you for this awesome podcast episode.
Its really hard to find interestic music out there. Keep it up!
cheers